kaç başka sonuçsuz girişim,
kaç elektrik verilmiş kelime..
pimi çekilmiş veda sloganı..
ve yüzü düşmüş sümüklü şiir..
ne kadar daha deneyip gömmeyi
yutacağım katledilmiş hikaye kitaplarımı?
ne kadar daha acıyacak
akıllanmayı akıl edemeyen yanım..
içimde balkabagına dönüşmüş bembeyaz bir
çocuk.
soğuk bir suyun altında
yaşları donana dek ağlamak taraftarı.
ve bir yanda alenen uyumayı seçen saf çiçek,
birazdan sanki uyanıp
sana esbjörn svensson çalarak veda edecek.
nereye gittiğini bilmiyorsan
bu dans seni terkedilmiş
bir köprüye götürecek.
kötüye inandığından
sana hergün farklı paketlerde
kötülükler hediye edecek.
düğmem kopuyor.
kopan sadece düğmem mi..
elbisem düşüyor..
tutayım derken
kollarım düşüyor..
üzüleyim derken,
yüzüm.
içim çürümüş içim..
sevgilim,
kendimi artık iyiden iyiye
kaktüs hissediyorum.
bu hayatta başka görevim yokmuş gibi,
radyasyona maruz kalma diye, yanıbaşında
durmak dışında.
kendim için öğrendiysem ilk kelimelerimi,
bütün güzel şiirlerimi sana yazdım.
zaten bu dünyada başka da işe yaramadım.
ve belki hiç
sevmekten de ötesini yaşamadım.
geldim, denedim, gidiyorum..
ve esbjörn buna,
believe, beleft, below diyor.